search
Categories
Sponsors
VirtualMetric Hyper-V Monitoring, Hyper-V Reporting
Archive
Blogroll

Badges
MCSE
Community

Cozumpark Bilisim Portali
Posted in Hayattan | 2 Comments | 10,704 views | 27/11/2012 14:17

Eğer Londra’ya bir gezi yapmayı planlıyorsanız, 4 günlük deneyimlerime göz atabilirsiniz. Ulaşımdan, konaklamaya; yemekten, gezilecek yerlere deneyimlerimi sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

1. Ulaşım

Londra’da 4 adet havalimanı bulunuyor. Bunlardan Londra’ya en yakın ve ulaşımı en kolay olanı Heathrow Havalimanı. Eğer THY ile uçacaksanız, Heathrow ve Gatwick’ten bir tanesini tercih edebiliyorsunuz. Ben ulaşım ucuz olsun diye Pegasus’u seçtim. Pegasus’un uçak biletleri nispeten daha ucuz olmasına rağmen Stansted’e iniş yaptığı için, Londra Merkez’e gidebilmek için harcadığınız tren parasıyla yine THY’e yaklaşıyorsunuz aslında :) Bu yüzden erken bilet alacaksanız, THY üzerinden Heathrow’u tercih etmenizi öneririm. Heathrow’a iniş yaparsanız, zaten Londra Merkez’e metro ile çok rahat ulaşabiliyorsunuz. Fakat Pegasus ile Stansted’e iniş yaparsanız, öncelikle Express Tren’e binmeli, sonrasında ise metro’ya aktarma yapmalısınız. Stansted’ten en hızlı ulaşım yolu Stansted Express. 20£’a hızlı bir şekilde metro aktarmasına ulaşabiliyorsunuz. Fakat 20£ bütçeniz için fazla ise ucuz ulaşım yolu olan easybus ya da national express’i tercih edebilirsiniz. Easybus ise 9£ gibi bir şeydi sanırım. Standsted Express ile şehir merkezine gidebilmek için öncelikle Havalimanından bilet satın almalı, Express Gate 3’e gitmelisiniz. Görevliler zaten oldukça yardımcı oluyorlar size. Görevlilerden mutlaka ücretsiz Londra metro haritasını almayı unutmayın. Bileti satın alırken size gidiş dönüş mü yoksa tek yön mü diye soracaklar. Tek yön 20£ iken, gidiş dönüşü 26£ gibi çok uygun bir fiyata alabiliyorsunuz. Dönüşü ne zaman yapacağınız önemli değil, bilet 2 kereliğine geçerli oluyor. Bu yüzden gidiş dönüş almanızı öneririm. Gate 3’ten Express’e bindikten sonra Tottenham Hale durağında inmeniz gerekiyor. Sanırım havalimanından 2 ya da 3 durak sonrasıydı. Durak araları biraz uzun, fakat anonslar sürekli yapılıyor. Tottenham Hale’a geldiğinizde, metro’ya aktarma yapabileceğiniz yine anonslar sayesinde size iletiliyor. Metroya geçiş yaptıktan sonra elinizdeki metro haritası ile bir kaç aktarma yaparak, Londra’nın istediğiniz kısmına gidebilirsiniz. Genelde oteller metro istasyonlarına yakın oluyor. Yine de otel seçimini yaparken metro’ya yakın bir tane seçerseniz, sonraki günlerde oldukça rahat edeceksiniz.

Herhangi bir metro istasyonundan bizdeki İstanbul Kart’a benzer bir kart olan Oyster kartınızı almayı unutmayın. Ulaşımı oldukça kolay hale getiren bu kart ile günlük 7£ üzeri ulaşımlarınız ücretsiz hale geliyor. Ayrıca tüm tren, metro ve otobüslerde geçerli.

Metro haritası aşağıdaki gibi:

2. Konaklama

Otel seçimi Londra’da çok önemli. Metroya yakınlık, gezilebilecek yerlere yürüme mesafesi, bulunduğu zone, gece güvenliği gibi bir çok etken bulunuyor. Metroya yakın olması bir çok bölgeye hızlı bir şekilde gitmenizi sağlayacağın gibi, bulunduğu zone ise ulaşıma ne kadar para ödeyeceğinizi belirliyor. Alacağınız metro haritasının aşağıdaki gibi olmasına dikkat edin. Londra zone haritası:

Ben Londra tatilimde, uzun bir araştırma sonrası Strand Palace Otel’de kalmayı tercih ettim. Ucuz, temiz ve mükemmel merkezi bir yerde. Charing Cross metro istasyonuna yürümeyle 5 dk içinde varabiliyorsunuz. Hemen arkanızda bir alışveriş merkezi (Covent Garden), yan tarafınızda Starbucks, 7/24 açık bir express market, Vodafone noktası, elektronik market ve sandwich noktası var. Ayrıca güzel barlara çok yakın. Diğer oteller ne kadar iyi, ne kadar kötü bir bilgim yok ama bir daha gidecek olursam yine Strand Palace’ta kalırım :)

3. Telefon / Internet

Uzun bir tatil yapacaksanız, Türkiye’deki operatorlerden hangi paketi alırsanız alın, yurt dışında pahalıya geliyor. Ben Vodafone kullanıcısı olmama rağmen Vodafone’un İngiltere’deki tarifesi oldukça pahalıydı. Benim gibi twitter/foursquare gibi mecralarda sürekli online olan biriyseniz, Londra’da ön ödemeli sim kart’lardan almanızı tavsiye edeceğim. Benim Londra’daki tercihim, uygun internet paketi ve görüşme nedeniyle Vodafone oldu. Londra’da daha ucuza operatorler de mevcut fakat benim Vodafone’um çekerken, arkadaşlarımın telefonunun çekmediği yerler oluyordu. Vodafone’dan Vodafone Freebee tercih edebilirsiniz.

http://www.vodafone.co.uk/shop/pay-as-you-go/vodafone-freebees/index.htm

Yukardaki tabloda görebileceğiniz gibi 10£’lik paket satın aldığınızda, size kullanabileceğiniz 500 MB internet ve 300 SMS veriyor. Ben Türkiye’de 1 ay boyunca 1 GB paket kullanan birisi olarak 4 günlük gezi için 500 MB internet çok fazla gelmişti :) Bu paketin bir güzel tarafı ise, 10£ ödedikten sonra size hediye 10£ veriyor olması. Yani UK ve international aramalar için kullanabileceğiniz 10£ credit’iniz oluyor. Bu hesaba göre de aslında internet ve sms bedavaya geliyor :) Bu yüzden ben hiç SIM card değiştirmedim, ailemi ve arkadaşlarımı aramak için bu 10£’lik credit’i kullandım. Hemen hemen her gün international call yapıyor olmama rağmen 4 gün boyunca bu 10£’luk credit bitmedi. Bu yüzden TR’ye kayıtlı bir simcard kullanmak yerine, UK’den alınma bir hat kullanmak çok çok hesaplı.

4. Gezi

Londra gezinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerin şöyle hızlı bir listesini oluşturdum.

1. Big Ben / Elizabeth Tower: Londra’nın ünlü saat kulesi

2. Hyde Park: Londra’nın en büyük milli parkı

3. Buckingham Palace: İngiltere kraliyet sarayı

4. Leicester Square: Londra’nın en ünlü meydanı

5. Oxford Street: Ünlü bir çok marka ve mağazayı bulabileceğiniz, bizim İstiklal caddesine benzer bir cadde.

6. Camden Lock: Çok ucuza hediyelik eşya ve giysi alabileceğiniz güzel bir kasaba

7. London Eye: Tüm Londra’yı görebilmenizi sağlayan dönmedolap.

8. Covent Garden: Günlük şov ve gösterilerin olduğu; antika eşyaların satıldığı bir yer

9. Harrods: Al-Fayed’lerin alışveriş merkezi. Her kat tematik şekilde tasarlanmış ve bir çok markayı içinde barındırıyor.

10. Warner Bros, Harry Potter Studios: Harry Potter’ın çekildiği studyoların turu

Yukardaki listenin en az 5-6 noktasına gitmeniz halinde Foursquare üzerinde de “London Calling” badge’i alacaksınız.

Benim Londra gezim 4 günlük olduğu için olabildiğince fazla yer görmeye çalıştım. Bu yüzden herhangi bir müzeye gitmedim. Çünkü en küçük müze bile en az yarım gününüzü alacak türdendi :) Kısa gezimi de kapalı mekanlarda geçirmek istemediğim için müzeleri es geçtim. Fakat müzelere ilgi duyan biriyseniz, Londra’da hoşuna gidecek çok sayıda güzel müze bulunuyor.

5. Yemek

Nando’s! 3-4 arkadaş Londra’ya gittiniz ve açsınız! İşte o zaman ucuz, lezzetli ve bol yemeğin doğru adresi Nando’s! 20£ gibi bir ücrete çok rahat 2-3 kişi doyarsınız. Bu fiyata tam tavuk, içecek ve patates kızatması almanız mümkün.

Hızlı ve pratik yemek için “Pret A Manger” tercih edebilirsiniz. Londra’da neredeyse her köşe başında görebilirsiniz bu mağazaları. İçerisinde her çeşit sandwich mevcut. Uzun bir gezi öncesi çantanıza bir kaç parça “Pret” atarak günü tamamlayabilirsiniz :) Ayrıca Foursquare’da ekstra bir badge kazanacaksınız bu noktada.

Kahve için neredeyse her sokakta bir Starbucks ya da Caffe Nero mevcut. Ayrıca Oxford Street’te Kahve Dünyası’nı da bulabilirsiniz.

Umarım notlarım işinize yarar. Londra’ya gidecek olanlara şimdiden iyi eğlenceler. Mükemmel bir şehir, her dakikanızın tadını çıkarmaya bakın :)

Not: Telif hakkı sorunu yaşamamak için Nokia Lumia 920 cihazım ile çektiğim fotoları ekledim.